Hayatta en büyük korkumun yalnız kalmak olduğunu 24 yaşımda farkettim. Binlerce hatıranın arasından geçtikten sonra sadece on dakika tek başıma oturdum. Ellerimi koyacak yer bulamadım. Yüzümü ovuşturdum, tırnaklarımı yedim, daldığım yerden kendimi kurtardım, bacaklarımı sıvazladım. Yok, ellerimi koyacak yer bulamadım.
İnsanın anımsayacağı kötü bir kaç hissi olmalı cebinde, durdurabilmeli kendini. Ben ne zaman bir doğruya inansam ve onu kaybetsem, kötüleri hatırlatırım kendime. Ne zaman çok özlesem hemen çıkarırım cebimden birkaç bi'şey, diner. İnsan bir kez inanır 'gökkuşağının renklerine'.. Bir kere dönerse griye yolun, gerisi hep engebeli. Tam çıktım buradan dediğim an öyle bir şey oluyor ki ben ellerimi koyacak yer bulamıyorum.
Bir sürü hatam var. Bir sürü de doğrum. Bir sürü hayal kırıklığım ve binlerce mutlu anım. Herşeyin başladığı yerde, hepsini geçirdim aklımdan. Ve tek bir şeyi anladım. Yalnız kalmak en büyük korkum. Ne zayıfsam ve ne zaman yalnız kaldıysam gidiyorum. Gözlerim kör, kulaklarım sağır. O kadar çok doğruyu yanlışa çevirdim ki şimdi düşününce ne nefes alabiliyorum ne de ellerimi koyacak yer bulabiliyorum.
İstanbul / 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder