26 Eylül 2012 Çarşamba

" Yarın görüşürüz! "

Vicdanın varsa yerin yok bu hayatta.
Arkadan iş çeviremiyorsan, nabza göre şerbet veremiyorsan hele hiç yok.

Doğru bildiğini söyleyip yanlış gördüğünden uzaklaşıyorsan, kırılıp gücenip içine kapanıyorsan yerin yok öyle kolay kolay.
İnandıkların, çabaların anlaşılamıyorsa ya da sen onları hiç anlatamıyorsan zaten yok yerin.
Yaşattığın görülmüyor, yaşatmadığın dilleniyorsa eğer ipin çekilmiş demektir çoktan.
Hepsine rağmen direniyorsan, düşüp düşüp tekrar kalkıyorsan sonra yine düşürülüyorsan unut yer edinmeyi.
" Biz demiştik. " diyebilmek için kol geziyorsa birileri etrafında, seni suçlu seni haksız göstermeye yemin verdiyse, sen düştükçe birileri güçleniyorsa eğer bu yaşadığın hayat senin değil demektir.
Sevdiklerinin en iyisiyken, bir kaç aklın en kötüsü oluyorsan senin değil o yaşadığın hayat.
Ama etraf bu kadar karanlıkken tutunabiliyorsan bir ele, belleyebiliyorsan sözlerini, kazıyabiliyorsan gözlerini içine işte o hayat seninki.
Gururun, erdemlerin git derken 'gitmek' yarı yolda bırakmak gibi ağrına gidiyorsa tam da bu senin hayatın.
Her pes edişinde geri dönüyorsan, hep sen kazanıyorsun aslında.
Dost diye bildiğin ise eğer senin ipini çeken ve bunu görüp koşa koşa kaçıyorsan, sen kazanıyorsun aslında.
Düşe kalka, eleye elene büyüyorsun hem de.
Dostunu senden korumaya çalışıyorlarsa eğer, sen daha çok seviyorsun demektir.
Ne olduğunu anlamadığın bir oyunun kötü karakteri olarak yazıldığın halde korkmadan hala ordaysan eğer, yarın da ordasın.
Diğer gün de.
Sonraki gün de.
Ve kendi hayatımı kendim yazıyorsam, bunun karşısında duracak güç tanımıyorsam, kalbime sığınıp sizi bile görmüyorsam buradayım ben. Bugün de buradayım.
Ve diyeceğim şu ki : Yarın görüşürüz!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder