7 Nisan 2011 Perşembe

Çok şey mi diliyorum?

Çocuk olmak dünyanın en hafif şeyi olmalı. 
En masum, en güzel. 
Tek derdin parktaki oyuncaklar, bahçedeki çocuklar, bakkaldaki renkli toplar olduğu harikalar diyarı.
Altında ezildiğimiz sorumluluklarımızdan uzak, yarını düşünmeden..
Büyüdükçe boğuluyor sanki ruhumuz. Özgürlüğümüzü elimize aldıkça daha küçük dünya.
Hayata karışırken başımızı kaldırıp sakince bakamadığımız gökyüzünde çocukluğumuzun en renkli uçurtmaları.
Gözlerimizin parlaması için bir minik şeker yetebilse keşke şimdi de.
Bildiğimiz en büyük acı dizimizdeki yara, en kötü şey oyuncağımızın kırılması olsa.
Çok mu şey diliyorum diyorum. Oysa daha dün gibi. 
Daha dün küçücüktüm. Daha dün özgürdüm.
Açsam şu kapıyı, uçurtmamın peşinden koşsam düşünmeden.
Omzumdaki yüklerden kurtulana kadar koşsam.
Durmadan, her şeyden uzaklaşana kadar.
'Görünmeyen' olana kadar.
Çok mu şey diliyorum?





1 yorum:

  1. sanki gölyazındakı pamuk şekerle koşan cocuk fotografı cok uyar simdi...

    YanıtlaSil